Okuma süresi: 4 dakika

Hepatosellüller Karsinom Tanımı:

Hepatosellüler karsinom (HCC), karaciğerin en yaygın primer kanser türüdür. Karaciğer hücrelerinden köken alır ve çoğunlukla kronik karaciğer hastalığına bağlı olarak gelişir. Hepatosellüler karsinom, dünya genelinde kanserle ilişkili ölümler arasında önemli bir yer tutmaktadır.

Epidemiyoloji:

HCC, dünya genelinde yaygın olarak görülen bir kanser türüdür. Her yıl yaklaşık 800.000 yeni vaka rapor edilmektedir. En yüksek sıklıkla Güneydoğu Asya, Afrika ve Doğu Akdeniz bölgelerinde görülür ve bu bölgelerdeki yüksek sıklık, hepatit B ve C enfeksiyonlarının yaygınlığından kaynaklanır. Ayrıca, alkol kullanımı, hepatik siroz ve yağlı karaciğer hastalığı gibi risk faktörleri de hastalığın gelişme olasılığını artırır.

Patogenez:

HCC’nin patogenezi oldukça komplekstir ve genellikle çeşitli etiyolojik faktörlerin etkileşimi sonucunda meydana gelir. Kronik hepatit B veya C virüs enfeksiyonları, hepatit B yüksek bulaşıcılığı ve hepatit C’nin karaciğerde sürekli inflamasyona yol açması nedeniyle HCC gelişiminde en önemli etkenler arasındadır. Bununla birlikte, siroz gibi kronik karaciğer hastalıkları, alkol kullanımı, yağlı karaciğer hastalığı (NAFLD/NASH), aflatoxin maruziyeti ve hemokromatozis gibi diğer risk faktörleri de HCC’nin gelişiminde rol oynayabilir. Bu faktörler, karaciğerde hücresel DNA hasarı ve mutasyonlarla sonuçlanır, bu da kanserli hücrelerin oluşumuna yol açar.

hepatosellüler karsinom

Hepatosellüler Karsinom Klinik:

HCC’nin erken evrelerinde semptomlar belirgin olmayabilir ve hastalık genellikle rutin muayene veya görüntüleme sırasında tesadüfen tespit edilir. Ancak ilerleyen aşamalarda karında ağrı, kilo kaybı, iştahsızlık, yorgunluk gibi genel belirtiler ortaya çıkabilir. Ayrıca sarılık, karın şişliği, ayak bileklerinde şişme ve kanama eğilimi de görülebilir.

Tanı Yöntemleri:

HCC tanısı, görüntüleme yöntemleri ve laboratuvar testleriyle konulur. Ultrasonografi, manyetik rezonans görüntüleme (MRI) ve bilgisayarlı tomografi (BT) gibi yöntemler tümörleri tespit etmede kullanılır. Ayrıca kan testleri, alfa-fetoprotein (AFP) seviyeleri, karaciğer fonksiyon testleri ve karaciğer biyopsisi tanıya yardımcı olabilir.

Laboratuvar Testleri:

Hepatosellüler Karsinom tanısında ve hastalığın takibinde kullanılan laboratuvar testleri arasında alfa-fetoprotein (AFP) seviyeleri önemlidir. AFP, Hepatosellüler Karsinom tespitinde ve tedavinin etkinliğinin izlenmesinde kullanılan bir tümör belirtecidir. Ayrıca, karaciğer fonksiyon testleri (AST, ALT, bilirubin vb.) hastalığın ilerleyişini değerlendirmede ve tedavi seçeneklerinin belirlenmesinde önemlidir.

Sınıflama ve Skorlama Sistemleri:

Hepatosellüler Karsinom’un evrelemesi ve prognozun belirlenmesi için farklı sınıflama ve skorlama sistemleri kullanılır. En yaygın kullanılan sınıflama sistemi, Tümör Boyutu, Nodül Sayısı ve Vasküler İnvazyon (TNM) sistemidir. Ayrıca, Barcelona Klinik Karaciğer Kanseri Sınıflandırması, Milan Evrelemesi ve Child-Pugh skorlaması gibi yöntemler de hastalığın evresini ve tedavi seçeneklerini belirlemede önemli rol oynar.

Milan Evrelemesi:

Milan evrelemesi, HCC hastalarının uygun adaylar olduğu karaciğer nakli için kriterleri belirleyen bir sınıflandırma sistemidir. Bu evreleme sistemi 1996 yılında Milan Üniversitesi’nde geliştirilmiştir. Milan evrelemesi, tek tümörün çapının 5 cm’den küçük veya en fazla 3 tümörün varlığı ve her bir tümörün çapının 3 cm’den küçük olduğu ve herhangi bir vasküler invazyonun olmadığı hastaları içerir. Bu kriterleri sağlayan HCC hastaları, karaciğer nakli için uygun adaylar olarak kabul edilirler ve bu grup hastalarda nakil sonrası sağkalım oranları oldukça yüksektir.

Child-Pugh Skorlaması:

Child-Pugh skorlaması, sirozu olan hastalarda karaciğer fonksiyonlarının değerlendirilmesinde kullanılan bir yöntemdir. Bu skorlama sistemi, hastaların karaciğer hastalığının şiddetini belirlemeye yardımcı olur ve tedavi seçeneklerinin planlanmasında önemli bir rol oynar. Child-Pugh skorlaması, 5 ana parametre üzerinden hesaplanır ve A, B ve C olmak üzere üç sınıfa ayrılır. Aşağıdaki tablo, Child-Pugh skorlaması için kullanılan parametreleri ve puanlamaları gösterir:

Parametre1 Puan2 Puan3 Puan
Bilirubin (mg/dL)< 22-3> 3
Albumin (g/dL)> 3.52.8-3.5< 2.8
INR (International Normalized Ratio)< 1.71.7-2.3> 2.3
Asit (Varisler, Asit, Beyin Fonksiyonları)YokHafifAğır
Karın Şişmesi (Asit)YokVar

Child-Pugh Skoru hesaplamak için her parametre için verilen puanlar toplanır. Sonuçta elde edilen toplam puan sınıflandırmayı belirler:

  • Child-Pugh A (5-6 puan): Hafif siroz ve iyi karaciğer fonksiyonları.
  • Child-Pugh B (7-9 puan): Orta derecede siroz ve orta derecede bozulmuş karaciğer fonksiyonları.
  • Child-Pugh C (10-15 puan): Ağır siroz ve ciddi karaciğer fonksiyonları bozukluğu.

Hepatosellüler Karsinom Tedavisi:

HCC tedavisi, hastalığın evresine, hastanın genel sağlık durumuna ve diğer faktörlere bağlı olarak değişebilir. Cerrahi müdahale, radyoterapi, kemoterapi, ablasyon ve transarteriyal kemoembolizasyon (TACE) gibi yöntemler tedavide kullanılabilir. Ayrıca, karaciğer nakli de uygun hastalarda tedavi seçeneği olabilir.

Hepatosellüler Karsinom Yaşam Süresi Beklentisi:

Erken evre HCC vakalarında, özellikle Milan kriterlerine uygun hastalarda (çapı 5 cm’den küçük veya 3 tümörün varlığı ve her bir tümörün çapı 3 cm’den küçük olanlar) tedavi ve takip ile yaşam süresi artabilir. Bu hastalar, zamanında ve etkili tedavi ile daha uzun süre hayatta kalma şansına sahiptir.

Ancak ileri evre Hepatosellüler Karsinom vakalarında, yani kanser karaciğer dışına yayıldığında veya diğer organlara metastaz yaptığında yaşam süresi genellikle daha kısa olabilir. Bu aşamada, tedavi daha zorlu hale gelir ve hastalığın kontrol altına alınması daha zor olabilir.

Hepatosellüler Karsinom Özel Kavramlar:

a. Kriyoterapi: Kriyoterapi, tümörleri dondurarak yok etmek amacıyla uygulanan bir ablasyon yöntemidir. İğnelerle tümöre düşük sıcaklıklı gaz verilerek kanserli hücrelerin ölmesi sağlanır.

b. RFA (Radyofrekans Ablasyon): RFA, yüksek frekanslı elektrik akımı kullanarak tümörleri ısıtarak tahrip etme işlemidir. Tümöre özel iğnelerle enerji verilerek kanserli hücrelerin ölmesi sağlanır.

c. TACE (Transarteriyal Kemoembolizasyon): TACE, kanserli tümörleri besleyen atardamarların kapatılması ve aynı zamanda tümöre kemoterapi ilacının doğrudan verilmesini içeren bir tedavi yöntemidir.

d. Sorafenib ve Diğer Hedefe Yönelik Tedaviler: Gelişmiş evrelerdeki Hepatosellüler Karsinom hastalarında hedefe yönelik tedaviler, kanser hücrelerinin belirli hedeflerine yönelik ilaçların kullanılmasını içerir.

Bu konu, dahiliye kategorisi altında işlenmektedir. Instagram hesabımızdan yeni içerikleri takip edebilirsiniz.

Paylaşmayı Unutma!
Visited 1 times, 1 visit(s) today
Bu yazı faydalı mıydı?
EvetHayır

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kapalı

Paylaş, Çünkü Bilgi Paylaştıkça Büyür.